İstanbul Havalimanı, 24–30 Kasım 2025 dönemine ilişkin Avrupa Hava Seyrüsefer Güvenliği Teşkilatı (EUROCONTROL) “Avrupa Havacılık Raporu”nda günlük ortalama 1.459 iniş-kalkışla listenin zirvesine yerleşirken, Londra Heathrow ve Amsterdam Schiphol gibi uzun süredir Avrupa’nın en yoğun trafiğini yöneten havalimanlarını da geride bıraktı. Geniş fiziksel kapasitesi sayesinde diğer büyük rakiplerin aksine slot kısıtlamalarına takılmayan İstanbul Havalimanı, aynı anda çok daha fazla operasyon yapabildiği için aktarma sürelerini kısaltan ve yolcu deneyimini güçlendiren bir işleyiş ortaya koyuyor.
İstanbul Havalimanı’nın Yıllara Yayılan Güçlü Performansı
Havalimanının son dönemde sergilediği istikrarlı ivme, yıllık bazda kaydedilen yüzde 11’lik artışla belirginleşiyor; üstelik 2025 trafiği 2019’un yüzde 31 üzerine çıkarak Avrupa ortalamasının çok ötesine uzanıyor. Buna karşın, ikinci sıradaki Heathrow’un aynı dönemdeki artışı yalnızca yüzde 3 seviyesinde kalıyor.
Avrupa’nın dokuzuncu en yoğun havalimanı konumundaki Sabiha Gökçen ise günlük 738 uçuşluk performansıyla 2019’a kıyasla yüzde 24’lük bir büyüme elde ederek İstanbul’un genel havacılık ağını gözle görülür bir derecede etkiliyor. Kıtanın genel havacılık trafiği henüz 2019 düzeyini ancak yakalayabildiği için İstanbul’un ulaştığı hacim, Türkiye’nin havacılık ekosistemindeki dönüşümü daha görünür kılıyor.
Bu büyümenin merkezinde Türk Hava Yolları yer alıyor; günde ortalama 1.486 uçuşla Avrupa’nın en yoğun ikinci operatörü konumuna gelen THY, pandemi öncesine kıyasla yüzde 22 daha fazla faaliyet yürütüyor. 350’yi aşkın noktaya yayılan geniş uçuş ağı, İstanbul Havalimanı’nın küresel bir transfer merkezi olarak çalışabilmesini sağlayan hacmi yaratıyor.
İstanbul Havalimanı’nın Geleceğine Dair Beklentiler
EUROCONTROL’ün uzun vadeli projeksiyonları, Avrupa havacılığının yıllık ortalama yaklaşık yüzde 1,9 büyüyeceğini ortaya koyarken, mevcut kapasite sınırları nedeniyle pek çok büyük merkezde genişlemenin sınırlı kalacağını gösteriyor. Ancak trafiği hâlihazırda 2019 düzeyinin yüzde 31 üzerine çıkan, Avrupa trafiğinde lider, İstanbul Havalimanı, bu yavaş tempodan ayrışarak modelin yüksek büyüme senaryolarını fiilen temsil eden bir gelişim çizgisi izliyor. Modern altyapısı, kullanılabilir pist kapasitesi ve güçlü yerli firması sayesinde yeni talebin giderek daha büyük bölümünü üzerine çekmesi, havalimanını önümüzdeki yılların çekim noktası haline getiriyor.
Avrupa’daki birçok büyük havayolu pandemi öncesi uçuş seviyelerine henüz dönememişken, Türk Hava Yolları’nın uçuş hacmini yüzde 22 artırması, uzun menzilli ve aktarmalı yolcu akışının giderek daha fazla İstanbul’a yöneldiğini gösteriyor. Turizm sektörü de bu güçlü bağlantı altyapısından besleniyor. Özellikle Orta Doğu ve Körfez coğrafyasından gelen ziyaretçi talebi artarken, İstanbul’un 330’dan fazla noktaya uzanan erişimi Türkiye’nin uluslararası network’ünü genişletiyor.




