2023 itibariyle dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek isteyen Türkiye; enerji, turizm, ulaşım, sağlık hizmetleri gibi en önemli alanları kapsayan geniş çaplı bir vizyon planı ile harekete geçmeye başladı. "Türkiye'nin Stratejik Vizyonu 2023 Projesi" olarak adlandırılan ekonomi planı, işsizlik oranının %5'e düşmesi ve dış ticaret hacminin 1,1 trilyon dolara ulaşması gibi hedefleri içeriyor. Sorumlu birim ise Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) oldu.
İlk olarak 2006 yılında faaliyete geçen TYDTA ve diğer departmanların özverili çalışmaları sonunda meyvesini vermeye başladı. Gayri safi yurtiçi hasıla, 2020 rekorunu üçe katladı ve bir önceki yıla göre %5,6 arttı. Ayrıca ihracat %300 arttı ve son on yılda 145 milyar USD değerinde doğrudan yabancı yatırım çekti.
Halihazırda DYY'de büyük bir başarı göstermiş olsa da, Türkiye kazançlı bir yatırım sığınağı arayışında olan yabancı uyruklu yatırımcılara çeşitli teşvikler sunmaya devam ediyor. Teşvikler, VIP vatandaşlıktan çok kısa sürede bir şirket kurmaya kadar çeşitli olanakları içeriyor. %13 oranında azaltılmış kurumlar vergisi ve bireysel teşvikler ile de büyük ölçekli ve bölgesel yatırımların kapısını aralamak istiyor.
Birçok ülkede danışman ofislerini bulunan Türkiye, her yatırımcı ve alıcıya pazar araştırması ve desteği sağlıyor. Stratejik konumu sayesinde de tüm milletlerden yatırımcıları kendisine çekebiliyor. Bu sayede, şu anda Avrupa ve Katar ile güçlü bağları olan Türkiye; Afrika, Çin ve Hindistan ile de aktif olarak ilişkiler kurmaya devam ediyor.
Türkiye'nin kendi pazarına bu kadar güvenmesinin sebebi 80 milyona yaklaşan bir nüfusunun olması. Büyük bir pazar anlamına gelen bu nüfusun, örnek vermek gerekirse, yaklaşık %78'i internet abonesi, %94'ü cep telefonu kullanıyor, ve %73'ünün kredi kartı var. Ayrıca her yıl en az 25 milyon turist potansiyeli mevcut.