Türkiye'de tatile çıkmayı planlayan herkese seyahat acenteleri, dergiler ve web siteleri hep Ege ve Akdeniz kıyısında büyük resort ve otelleri tatil bölgeleri olarak önermektedir. Bu durum, dört mevsimin de yaşandığı, üç farklı iklim bölgesinin merkezinde bulunan bir ülke için azımsama anlamına gelmektedir. Özellikle bazı yazarlar tarafından İsviçre Alpleri’ne benzetilen Kuzeydoğu Anadolu, eşsiz güzelliği ile Alpler’den hiçbir eksiğinin olmamasının yanı sıra muhteşem manzaraları, yemyeşil doğası ve sunduğu kültürel zenginlikle de dikkatleri üzerine toplamaktadır.

Her yıl daha fazla turisti kendine çeken ve popülaritesi sürekli artan bölgenin en büyük şehri olan Trabzon sahip olduğu uluslararası havalimanı ve Türkiye’nin her yerine geniş bir ulaşım ağı sunan otogarı ile bölge turlarının başlangıç veya bitiş noktası olarak ciddi bir öneme sahiptir. Günlük, haftalık ve aylık turların odak noktalarından biri olsa da, Trabzon’da ana akım turizm henüz yeni bir konsepttir. Tarih boyunca her zaman gerek kültürel mirası gerek İpek Yolu’nun denize ulaştığı bölge olarak sahip olduğu ün sayesinde pek çok gezgini (örneğin Marco Polo, Evliya Çelebi) ve tarihçiyi ağırlamıştır. Kuzeydoğu Anadolu turlarını bir firma ve rehber ile yapabileceğiniz gibi bireysel de gerçekleştirebilirsiniz. Nasıl gezmeyi seçerseniz seçin, sizi inanılmaz manzaralar, pek çok tarihi zenginlik ve ilgi çekici bölgeler bekliyor. Aşağıda görülmesi gereken en iyi yerlere dair bizim önerilerimizi bulabilirsiniz.

Atatürk Köşkü | Trabzon şehir merkezindeki 3 katlı bu tarihi konak bugün müze olarak hizmet vermektedir.1. Trabzon şehir merkezini keşfedin

Turunuzun ilk durağı olan Trabzon’u daha rahat keşfedebilmek için, şehir merkezinde bir geceliğine de olsa kendinize bir otel ayarlayın ve bir gününüzü Trabzon’un merkezine ayırın. Başlangıç için tavsiyemiz, hatıra ve düğün fotoğraflarının uğrak noktası olan, şehir merkezinden de en kolay ulaşılabilen önemli simgelerinden biri olan Atatürk Köşkü. Adını da aldığı Mustafa Kemal Atatürk’ün, cumhuriyetin ilanından sonra Yunanistan ile gerçekleştirilen nüfus mübadelesi sırasında Yunanlı bir bankerden satın aldığı 3 katlı, muhteşem bir binadır. Bugün müze olarak kullanılmaktadır.

Atatürk Köşkü'nün muhteşem mimarisi ve farklı çeşitli bitkilere ev sahipliği yapan bahçelerini gördükten sonra, şehir içinde dolaşarak, Trabzon Botanik Parkını, Trabzon Kalesini, Bedesten çarşısını ve sahil şeridini görmeyi ihmal etmeyin. Dolaşırken karşınıza gelecek Ayasofya tabelalarını takip edip (Hayır, İstanbul’da değilsiniz, Türkiye’de toplamda 9 tane Ayasofya isminde tarihi cami bulunmaktadır.) elli yıldan uzun süredir müze olarak hizmet veren Ayasofya Camisine ve nefes kesen şehir manzaralarının tadını sıcak bir çay eşliğinde çıkarmak için Boztepe’ye çıkabilirsiniz.

2. Altındere Milli Parkında Sümela Manastırını GörünSümela Manastırı | Altındere Doğal Yaşam Parkı'nın içindeki bu muhteşem kilise dağın tam yamacına kurulmuştur.

Şehir merkezindeki turunuz bittikten sonra, bir saatlik bir araç yolculuğuyla kolayca ulaşabileceğiniz Altındere Milli Parkı, 4.468 hektar alan üzerinde sunduğu el değmemiş doğal hayat kadar park alanının içindeki Sümela Manastırı ile de dikkat çekmektedir. Parkın sunduğu 65 km’lik yürüyüş parkuru, kampçılık faaliyetleri, doğa araştırmaları, tırmanma, sportif balık avcılığı gibi faaliyetler yılda 100.000’in üzerinde ziyaretçi çekmektedir. Milli park koruma altında pek çok canlı türüne sahiptir.

Parka 1.300 metre yükseklikteki bir yamaçtan bakan Sümela Manastırı, milattan sonra 4. yüzyılda kurulmuş, 14. yüzyılda da manastır statüsü kazanmıştır. Meryem Ana’ya adanmış olup, bulutların üstündeki manastır olarak da bilinen yüksek yamacın kıyısındaki yapı, bir rivayete göre Meryem Ana’yı rüyalarında bölgede gören iki keşiş tarafından bu alışılmadık konumda kurulmuştur. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2015’te başlanan restorasyon ve çığ düşmesi riskine karşı yapılan faaliyetler sonucunda, manastırın büyük bir kısmı tekrar ziyarete açılabilmiştir ve tamamının açılması için çalışmalar devam etmektedir.

3. Uzungöl’e Çıkın

Trabzon şehir merkezinden günübirlik turlarla da ulaşılabilen Uzungöl, 1.090 metre yüksekliği ve iki dağın kesişim noktasında olmasıyla dikkat çekiyor. Gölün bulunduğu vadi doğal yaşamı ve eşsiz doğal güzelliklerinin korunması için milli park statüsü kazanmıştır. Özellikle yaz aylarında bölgedeki doğal yaşamı, yöresel lezzetleri ve eski Karadeniz Evlerini görmek için bölgeye ziyaretçi akın ediyor. Yamaç paraşütü, helikopter gezileri ve doğa turları sunan bölge eşsiz konumu sayesinde unutulmaz bir ziyaret fırsatı sunuyor.

Fırtına Vadisi boyunca Osmanlı Dönemi ve daha öncesinden kalma pek çok tarihi köprü ve antik bina bulunmaktadır.4. Rize’de Fırtına Vadisine Tırmanın

Tüm dünyadan rafting tutkunlarının adını bildiği bir rafting rotası olan Fırtına Vadisi adını, Rize’nin ilçesi Çamlıhemşin’nden akan Fırtına deresinden almaktadır. 3 farklı akarsudan beslenip, Ayder Yaylasından Rize’ye kadar akan dere, toplamda 68 km uzunluğundadır. Etrafındaki muhteşem doğal yaşam, buzul gölleri ve bahar ve yaz aylarında artan akış hızı sayesinde Fırtına deresi 23 km’lik dünyaca ünlü parkurunda tüm dünyadan ziyaretçiler ağırlamaktadır.

Bahar aylarının başında, kış yağışları bittikten sonra Rize’den Ayder Yaylasına doğru tırmanarak eski köprüler, muhteşem Karadeniz manzaraları, eski evler, tarihi mekanlar ve kültürel yemekler arasında şehrin tüm stresinden uzaklaşabilirsiniz.

5. Ayder Yaylasında Geceleyin

Fırtına Vadisindeki tırmanışın ödülü gibi karşınıza çıkacak Ayder Yaylası, doğal yaşamın hala korunduğu eşsiz bir bölgedir. Vadinin tam kenarında nefes kesici manzaralar sunan, ayaklarınızın hemen altından göz alabildiğince uzanan yeşil alanları, gelin duvağı olarak bilinen şelalesi, özgürce dolaşan doğal hayatı ile yaz aylarında mükemmel bir kaçış fırsatı sunmaktadır. Kış aylarında özellikle kar yağışı ile birlikte kartpostallık manzaralara sahiptir.

Ayder Yaylası | Bu muhteşem yayla vadinin ucunda tüm bölgeyi gören bir alanda nefes kesen manzaralar sunmaktadır.

Karadeniz turları genellikle burada bitse de yaylalar, mağaralar ve şelaleler gibi pek çok doğal güzelliği görmek için etrafı gezebilir, yolunuza devam ederek zirvelere yakın kamp alanlarında konaklayabilir, hatta biraz daha güneye inip “1001 kilise şehri” olarak da bilinen Kars’ı ziyaret edebilirsiniz. 2016 yılında UNESCO dünya mirasları listesine giren bölgede Ani Harabeleri ve Tigran Aziz Gregory Kilisesi gibi pek çok tarihi ve kültürel eğer bulunmaktadır.

Türkiye’de kesinlikle görmeniz gereken yerleri derlediğimiz yazımızı inceleyerek Türkiye’de farklı turistik alanlar hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.