Tüm ilgi alanlarına hitap eden özellikleriyle gezginler için bir mücevher değerindeki İstanbul’u keşfetmek için bir gün yeterli değilse de, şehrin özünü içselleştirebilmek adına bir gün içinde yapabileceğiniz birçok şey var.
Eşsiz manzaralar sunan İstanbul Boğazı, milli parkları, renk cümbüşü sunan koruları ile şehir doğa severler için keşif dolu deneyimler sunuyor. Bunun yanında eğlence sektörüyle, gelişmiş alışveriş olanaklarıyla, şehrin dört bir yanına serpiştirilmiş özenle korunan kültürel mirası ve gelişmiş kültür - sanat ortamıyla İstanbul her türden ilgi alanı için gelişmiş seçenekler sunuyor. Bu çok yönlülüğü ile Avrupa'nın en büyük şehri olarak kabul edilen İstanbul son yıllarda, dünyanın dört bir yanından gezginler tarafından sıkça tercih edilen bir cazibe merkezine dönüştü.
İstanbul 1 Günde Gezilir Mi?
Türkiye’nin kültür başkenti İstanbul’da öne çıkan turistik bölgeleri gezmeniz için 1 gün yeterli olabilir. Muhteşem boğazı, Beyoğlu ve Galata’nın arnavut kaldırımlı sokakları, Tarihi Yarımada’nın çarpıcı ambiyansı ve ufuktaki göz kamaştırıcı kent silüeti ile mega şehir İstanbul’un özünü 24 saat içinde kavramanız mümkün, tabii nereye gideceğinizi önceden planlamışsanız.
Avrupa ile Asya arasındaki ayrıcalıklı konumuyla kültürlerarası etkileşimin daha yoğun hissedildiği şehir, her köşesinde sizi şaşırtan detaylarıyla karış karış keşfedilmeyi bekleyen açık bir dünya gibi.
Bu açık dünya seçeneklerle dolu, ve bu durum biraz bunaltıcı olabilir çünkü yoğun bir araştırma süreci gerektiriyor. Biz de kendi İstanbul’u imgenizi yaratabilmeniz adına, bir günde İstanbul'da yapılacak aktiviteleri ve deneyimleri sizler için derledik.
Kıyı Şeridi Boyunca Keyifli Bir Sabah Yürüyüşü
Asırlık İstanbulluların ve İstanbul'da yaşayan yabancıların, şehrin stratejik coğrafi konumundan sonuna kadar yararlanma konusunda oldukça başarılı oldukları söylenebilir. Boğaziçi ve Haliç kıyıları, deniz kenarında keyifli bir sabah yürüyüşü için en ideal yürüyüş parkurlarına ev sahipliği yapıyor.
Anadolu Yakası'nda sabah yürüyüşleri için en çok tercih edilen yerlerden birisi de Caddebostan Sahili. Burada sabahın en erken saatlerinde dahi esneme hareketleri yapan, bisiklete binen, koşuya çıkan ya da kahvesini yudumlayıp manzaranın tadını çıkaran insanlara rastlayabilirsiniz. Sahil ayrıca İstanbul'un en iyi seyir noktaları arasında yer alıyor.
Elbette hangi semtte yaşadığınıza bağlı olarak size daha yakın olabilecek başka seçenekler de bulunuyor. Örneğin, Moda kıyılarında yer alan Moda Sahil Parkı, Kadıköy veya Moda'da yaşayanlar için en uygun tercih olacaktır.
Ayrıca Maltepe ve Kartal’da yaşayanlar için Maltepe’nin deniz kenarında başka bir sahil parkı daha yer alıyor. Maltepe Parkı, ufukta Prens Adaları'nın muhteşem manzarasıyla keyif dolu bir yürüyüş için en güzel tercihlerden biri.
Avrupa Yakası’nda, Kennedy Caddesi boyunca Bakırköy’den Tarihi Yarımada’nın kıyılarına dek uzanan sahil yürüyüş yolu, huzurlu bir sabah yürüyüşü için en iyi seçenekler arasında yer alıyor. 13 kilometre boyunca uzanan bu caddenin kıyısındaki yürüyüş yolunun en ayrıcalıklı yanı ise yol boyunca şaşırtıcı keşifler yapmanıza imkân tanıması. Eşsiz deniz manzaralarına tanıklık ederken bir yandan cadde boyunca çok çeşitli tarihi kalıntılarla karşılaşma ve sabah keyfi için sevimli kafe ve restoranlara denk gelmeniz olası.
Lezzetli Bir Ziyafet İçin Manzara Eşliğinde Serpme Kahvaltı Yapın
Coğrafyası ve kültürel mirasıyla birlikte Türk mutfağı da şehrin ününe ün katıyor, ve serpme kahvaltısı Türk kültürünün en ünlü temsilcileri arasında ilk sırada yer alıyor. Türkiye'yi ilk kez ziyaret edenler için, leziz bir Türk kahvaltısı denemek için en iyi yerlerden birisi de İstanbul.
Türk mutfağını İstanbul'da denemenin en iyi yanı şehrin ambiyansının eşsiz lezzetleri daha da tatlandırıyor olması. Bu tarihi şehir, doğal güzellikleri ve ufuktaki Boğaziçi silüeti ile her köşesinde iç açıcı manzaralar sunuyor. Arka planda görkemli Boğaziçi ve tarihi yarımada eşliğinde bir kahvaltı sefası İstanbul’u terk etmeden yapmanız gereken deneyimlerin başında geliyor.
İstanbul’da sayısız seçeneklerle kapsamlı menüler sunan çok sayıda kahvaltı mekânı var. Anadolu Yakası'nda Türk kahvaltısı yapabileceğiniz ünlü mekânlar arasında Mihrabat Korusu ve Üsküdar'daki İnci Bosphorus ilk sıralarda yer alıyor.
Mihrabat Korusu huzurlu bir sabah keyfi için en doğal ortamı sunuyor. İnci Bosphorus ise deniz kenarındaki konumunun avantajını sonuna kadar kullanıyor. Göz alıcı deniz manzaraları eşliğinde çayınızdan bir yudum alabilir, doyurucu bir kahvaltının tadını çıkartabilirsiniz.
Avrupa Yakası'na geldiğimizde ise tarihi ambiyansın etkisini iyiden iyiye hissetmeye başlıyoruz, ve bununla da seçeneklerimiz çeşitleniyor. Galata'daki Barnathan Brasserie sabahın erken saatlerinde kahvaltı yapmak için eşsiz bir seçim. Tarihi Barnathan binasının terasında Galata Kulesi ve şehir manzaralarına bakan stratejik konumuyla keyifli bir kahvaltı sefası için Barnathan Brasserie’yi tercih edebilirsiniz.
Eğer daha mistik bir ortam arıyorsanız, Sultanahmet Meydanı'nın yanı başında yer alan Seven Hills Restoran size en göz alıcı manzaraları sunuyor. Restoran, Ayasofya'nın ve ünlü Hürrem Sultan Hamamı'nın hemen karşısındaki mükemmel konumuyla görkemli kent anıtları ve Ayasofya manzarası eşliğinde Türk mutfağının leziz tatlarının tadını çıkarmak için mükemmel bir ortam yaratıyor.
Ortaköy'deki yer alan House Cafe ise, Ortaköy ve Boğaz manzaralı bir başka kahvaltı mekânıdır. Ortaköy Camii'nin Marmara Denizi’nin dalgalarıyla buluştuğu kartpostal gibi bir manzara sunan House Cafe’de serpme Türk kahvaltısının tadını çıkartabilirsiniz.
Tarihi Yarımada'da Ufak Bir Keşif Macerası
İstanbul'u düşündüğümüzde, tarihi anıtlara her baktığımızda şehrin eski sakinlerini hüzünle anımsıyoruz. Bu topraklarda hüküm sürmüş medeniyetlerin ayak izleri ve geride bıraktıkları kültürel miras günümüzde hâlâ varlığını sürdürüyor. İstanbul'un Tarihi Yarımadası günümüzde her köşesinde Roma ve Osmanlı İmparatorluğu gibi köklü uygarlıklardan miras kalan nefes kesici anıtlara rastlayabileceğiniz bir açık hava müzesi gibi.
Tarihi Yarımada’nın en görkemli anıtları arasında Ayasofya ve Sultanahmet Camii ilk sırada yer alıyor. Bunların yanı sıra Fatih, Eminönü ve Beyazıt semtlerinde rastlayabileceğiniz sayısız cami, kilise, sarnıç ve saray bulunuyor. İstanbul diyince akla ilk gelen, otantik atmosferleri ile tanınan Osmanlı pazarları da günümüzde hâlâ yarımada sınırları içinde hizmet veriyor.
Osmanlı kültürünün mistik dünyasını keşfetmek için Osmanlı yöneticilerinin ve aristokratlarının esas yaşam alanı, imparatorluğun güvertesi olarak değerlendirebileceğimiz bir yönetim merkezi olan Topkapı Sarayı'nı ziyaret etmenizi öneririz. Ardından yakın zamanda restorasyon projesi tamamlanan Yerebatan Sarnıcı’nı görmeden şehri terk etmeyin.
Sultanahmet'ten batıya doğru kısa bir yürüyüş mesafesinde, tarihi Divan Yolu'ndan Kapalıçarşı'ya ulaşıyorsunuz. İstanbul'da alışveriş yapmak, özellikle de altın takılar, değerli mücevherler satın almak isteyenler için Kapalıçarşı bir cevher niteliğinde. Ayrıca Kapalıçarşı birçok baharatı ve bitkiyi bulabileceğiniz, Türk lokumunun en leziz örneklerini deneyebileceğiniz, el yapımı halılar ve otantik hediyelik eşyalar bulabileceğiniz tarihi bir pazar olarak varlığını sürdürüyor.
Yine kısa bir yürüyüş mesafesinde ihtiyacınız olan her şeyi bulabileceğiniz Eminönü ve Sirkeci’ye ulaşıyorsunuz. Burası, Osmanlı döneminde önemli bir ticaret merkezi olarak işlev görürdü, ve günümüzde hâlâ aynı işlevini sürdürüyor. Mısır Çarşısı'nda dünyanın dört bir yanından tedarik edilen çok çeşitli baharatları keşfetmenizi öneririz.
Eminönü’e kadar gelmişken İstanbul'un en meşhur sokak yemeği olan “Balık Ekmek” denemeden dönmek olmaz. Ayrıca, taze öğütülmüş Türk kahvesi almak için Kurukahveci Mehmet Efendi'nin tarihi dükkanını ziyaret edebilirsiniz. Tüm tarihi yarımada turu kahvaltının ardından yaklaşık 3-4 saat, öğle saatlerine kadar sürebilir.
Beyoğlu'ndan Galata'ya
Beyoğlu ve Galata, İstanbul'un en ünlü cazibe ve yaşam merkezleri arasında yer alıyor. İstanbul'un görülmeye değer mahalleleri arasında ilk sıraya yerleşen bu semtler arnavut kaldırımlı, iki yanı Neoklasik, Barok ve Eklektik stillerde inşa edilen şık apartmanlarla sınırlanmış dar sokaklarıyla size kendinizi bir Avrupa şehrinde dolaşıyormuş gibi hissettiriyor.
Osmanlı döneminde bu semtlerin başlıca sakinleri Avrupa kökenli Cenevizliler ve Venediklilerdi. Günümüzde İstiklal Caddesi’nden Karaköy’e dek uzanan rotada karşılaşacağınız binaların büyük bir kısmı 19. yüzyılın ikinci yarısına tarihleniyor. Farklı Avrupa mimari tarzlarıyla bu binalar eşliğinde Beyoğlu ve Galata sokakları, İstanbul'da keyifli bir yürüyüş turu için en benzersiz rotayı oluşturuyor.
Taksim Meydanı'ndan Avrupa tarzı binaların sıralandığı canlı bir yaya caddesi olan İstiklal Caddesi'ne doğru yürüyün. Yol boyunca birçok küçük işletme ve ünlü markanın mağazalarıyla karşılaşacaksınız. Ayrıca esnaf fırınları ve üçüncü nesil kahveleriyle ünlü kafelerde yeni tatlar deneyebilirsiniz. Göz alıcı güzelliğiyle önünüzü kesecek olan Galata Kulesi günümüzde ziyarete açık, İstanbul'un panoramik manzarasını bir kez olsun görmek için mutlaka kuleyi ziyaret edin.
Beyoğlu ve Galata, onlarca kitabevi ve kütüphane ile dolup taşar. Sahaflar Çarşısı'nın tozlu rafları arasında yıllardır el değmemiş özel basım kitaplar bulabilirsiniz. Burası eski kitaplar, süreli yayınlar ve baskılardan oluşan bir hazine sunmasının yanında yabancı dillerde özel baskılar ile de karşılaşabilirsiniz.
Tarihi dokularına paralel olarak Galata ve Beyoğlu, şehirde antika dükkanlarını keşfetmek ve şehrin köklü tarihine doğru bir yolculuğa çıkmak için en iyi seçim olacaktır. Çukurcuma, antika alışverişi için İstanbul'un en ünlü semtlerinden biri. Eski bayramları, günümüzden çok farklı yaşam tarzına sahip eski İstanbul kültürünü anımsamak için Beyoğlu ve Galata’nın antikacılarında bir zaman yolculuğuna çıkın.
Beyoğlu ve Galata da sanat meraklıları için de eşi benzeri olmayan bir cevher. Bu semtler, İstanbul'un en ünlü müzeleri ve sanat galerilerine de ev sahipliği yapıyor. Bölgedeki en ünlü sergi alanları arasında yer alan Pera Müzesi’nde Osman Hamdi Bey gibi oryantalist ressamların eserleri de dahil olmak üzere çok çeşitli koleksiyonlar sergilenmektedir. Buna ek olarak Madame Tussauds Balmumu Müzesi'ni ziyaret etmek şehri ziyaret eden gezginler arasında en çok talep gören aktiviteler arasında yer alıyor.
Lüks Alışveriş Deneyimi İçin En Doğru Adresler: Zorlu Center, İstinyePark ve Bağdat Caddesi
Şehrin herkese sunabileceği çok şey olduğunu söylediğimizde ciddiydik. Lüks alışveriş terapisi söz konusu olduğunda, İstanbul gerçek bir moda başkenti olarak da öne çıkıyor. Şehir, tarihi çarşılarının yanında, marka alışveriş söz konusu olduğunda sektörde öncü birçok mağazaya ev sahipliği yapan alışveriş merkezleriyle öne çıkıyor.
İstanbul'un Beşiktaş ilçesinin kalbinde yer alan Zorlu Center, ayrıcalıklı satın alma deneyimi sunan, şehrin en prestijli alışveriş merkezlerinden birisi. Üstelik Zorlu Center’ı yalnızca bir alışveriş ve iş merkezi değil, aynı zamanda ünlülerin, yatırımcıların ve şehrin üst sınıf iş insanlarının günaşırı ziyaret ettiği, sizinle aynı ilgi alanlarını ve yaşam tarzını benimseyen diğer insanlarla iletişim kurabileceğiniz bir etkileşim merkezi olarak da nitelemek mümkün.
Zorlu Center, ikonik moda evlerine ve markalara ev sahipliği yapıyor. Bunlar arasında Louis Vuitton, Gucci ve Prada gibi tasarım markaları yer almakta olup, en son moda trendlerini yakından takip etmek isteyenlere çok yönlü bir açık alan yaratıyor. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanından gelen tiyatro gösterilerine, konserlere ve sergilere ev sahipliği yapan performans sanatları merkeziyle de tanınıyor.
Sarıyer'de yer alan İstinyePark, lüks ve ayrıcalığın öne çıktığı bir başka nokta. Yeşilliklerle iç içe olan bu yarı açık alışveriş merkezi, lüks alışveriş için ferah bir ortam sunuyor. İstinyePark, aralarında Versace, Burberry ve Tiffany & Co'nun da bulunduğu seçkin mağaza yelpazesine sahip.
İstanbul'un Anadolu Yakası'ndaki Bağdat Caddesi, en iyi İstanbul sokak alışverişi deneyimi için hareketli bir noktadır. Cadde, tasarım butiklerinden en lüks moda evlerine kadar çok çeşitli mağazaya ev sahipliği yapması bakımından lüks alışveriş söz konusu olduğunda Anadolu Yakası’nın en prestijli duraklarından biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Anadolu Yakası’nda birinci sınıf bir alışveriş deneyimi denildiğinde Bağdat Caddesi beklentilerinizi tamamen karşılıyor.
Tekne Turu ile Güneşi Batırın
Güneş batarken İstanbul'da yapılacak en iyi şey göz kamaştırıcı şehir siluetinin büyüsüne kapılmaktır. Bunu yapabileceğiniz en iyi yöntemlerden biri ise bir tekne ya da feribot turu aktivitesidir. Bazı özel işletmeler İstanbul Boğazı'nda gün batımı tekne turları düzenliyor, ve bu etkinlikler İstanbul'un gizli hazinelerini keşfetmek, çarpıcı şehir siluetinde kaybolmak için inanılmaz bir fırsat sunuyor.
Bu turların bazıları akşam yemeği ve eğlence şovları ile geceye kadar sürebilmekte. Gece olduğunda İstanbul’un tüm kaosu, şehrin dört bir yanını saran rengarenk ışıkların ardına saklanır. Gününüzü huzurlu ve keyifli bir tekne turuyla sonlandırabilirsiniz.
Bir diğer seçenek olarak şehrin hareketli gece hayatını keşfedebilirsiniz. Hiç uyumayan bir şehir olarak İstanbul, gece kulüplerinden meyhanelere, kokteyl barlardan canlı müzik mekânlarına kadar pek çok eğlence mekânıyla her tercihe göre sayısız seçenek sunuyor.
Gece hayatı genel olarak merkezi semtlerde, çoğunlukla Avrupa Yakası'nda Beyoğlu, Galata, Karaköy, Nişantaşı ve Beşiktaş çevresinde daha canlıdır. Anadolu Yakası'nda ise en güvenli ve canlı gece hayatı Kadıköy, Moda, Bağdat Caddesi ve Caddebostan çevresinde yoğunlaşmaktadır.
Meyhane, Türk kültüründe önemli bir yere sahip ve İstanbul’da çok yaygın eğlence mekânlarının başında gelir. Rakı eşliğinde geniş bir meze yelpazesi sunan meyhaneler çoğunlukla deniz ürünleriyle ilişkilendirildiği için vegan beslenme türüne çok uygun bir tercih olmayacaktır. Fakat meze, çalgı ve çengi eşliğinde keyifli bir akşam diliyor, farklı lezzetler denemekten hoşlanıyorsanız meyhaneler oldukça keyifli bir akşam deneyimi sunabilir.
İstanbul'da gece yapılacak bir diğer aktivite olarak planlı bir etkinliğe gitmeyi düşünebilirsiniz. Bazı mekânlar canlı müzik etkinlikleri düzenleyerek olağanüstü sahne performanslarıyla benzersiz deneyimler sunuyor. Dorock XL, Zorlu PSM ve IF Performance Hall bu mekânlar arasında en ünlüleri. Biletlere ve etkinlik takvimlerine internetten ulaşabilir, yerinizi önceden ayırtabilirsiniz.
Birkaç farklı kokteyl deneyebileceğiniz, huzurlu ortamın tadını çıkarabileceğiniz roof bar konseptindeki mekânlar da bir başka seçenek. Bu barlar şehrin ikonik gece manzarası eşliğinde keyifli zaman geçirmek için en iyi mekânlar arasında yer alıyor.
Bu barlar çoğunlukla Kadıköy, Beşiktaş, Galata ve Beyoğlu çevresinde yoğunlaşmışlardır. Filtreyi daha da daraltacak olursak Asmalımescit, Cihangir ve Suadiye'de teraslı kokteyl barları bulabilirsiniz.
İstanbul'un şarap evlerinde birinci sınıf kalitede şarapları denemek de bir başka keyif verici bir akşam aktivitesi olabilir. Şehirde; Victor Levi Şarap Evi veya Pano Şaraphanesi gibi tarihi mekânların yanında, şehrin en seçkin şaraplarını lezzetli yemekler eşliğinde denemek için bir başka cevher olan, zaman zaman caz veya blues geceleri gibi canlı etkinlikler düzenleyerek gecenizi daha da keyifli hale getiren Beyoğlu Şaraphanesi gibi birçok mekân bulunuyor.
Bilmekte Fayda Var: Sanat ve Doğa Tutkunları İçin Yapılacaklar
İstanbul'da bir günde yapılacak en iyi şeyleri listeledik. Bu, 24 saat içinde şehrin ruhunu yakalayabilmeniz için hazırlanmış, mutlaka yapılması gereken aktivitelerle dolu bir günlük bir rota. Ancak İstanbul'da sınırsız seçenek, bambaşka deneyimler, gidilecek sayısız yerler ve yapılacak sınırsız şeyler var.
İstanbul, onlarca devlet müzesinin yanı sıra özel galerilerle dolu bir kültür başkenti olduğu için İKSV, İstanbul Modern, Arter, Akbank Sanat, DasDas gibi özel kurumlarveya bienaller, zamanınız varsa kesinlikle ziyaret etmeye değer galeriler arasında yer alıyor. Büyük çoğunluğu özel işletme olan bu sergi alanları, dijital sergiler ve kalıcı koleksiyonların yanı sıra uluslararası sanat dünyasında boy gösteren sanatçıların çarpıcı sanat eserlerine sezonluk sergilerle ev sahipliği yapıyor.
İstanbul, Türkiye'nin sanat dünyasına öncülük ederken sahne sanatlarında da liderliği elinden bırakmıyor. AKM veya Zorlu PSM gibi gösteri merkezlerinin yanında, tüylerinizi diken diken edecek, başarılı performansların sergilendiği, kentin dört bir yanına dağılmış bağımsız tiyatrolar yer alıyor. Ziyaret etmeden önce bu performans sanatları merkezlerinin etkinlik takvimlerini kontrol ettiğinizden emin olun.
Şehirde doğa meraklıları için de pek çok seçenek var. Şehrin Şile, Kilyos, Sapanca veya Polonezköy gibi el değmemiş, daha az bilinen doğal güzelliklere ev sahipliği yapan bölgeleri de var. Buraların sakin ambiyansına kendinizi kaptırabilir ve pitoresk güzellikler arasında kaybolmak gibi bir seçeneğiniz de var.
Şehir içinde soluklanmak istiyorsanız arıyorsanız, şehrin dört bir yanında yer alan koruları ve doğal parklarını da ziyaret edebilirsiniz. Eğer zaman bulabilirseniz, Gülhane Parkı, Valide Korusu gibi şehir içi doğal yaşam alanlarının yanı sıra Belgrad Ormanı ya da Atatürk Arboretumu'nu keşfetmeyi de planlarınız arasına ekleyebilirsiniz. Ayrıca, seyahat tarihlerinizde bir esnekliğiniz varsa, en iyi manzaraların sizi karşılayacağı sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde İstanbul'a seyahat etmeyi tercih edebilirsiniz.
Taşı toprağı altın olan İstanbul’u keşfetmek için bırakın bir günü ya da bir haftayı, bir ömür dahi yetmeyebilir. Avrupa ve Asya’nın kalbi İstanbul’da, unutulmaz anlarla dolu bir hayat sürmenin en iyi yolu gerçek bir İstanbullu olmaktan geçiyor. Şehrin büyülü dünyasına kapılmak için İstanbul'daki en iyi emlak seçeneklerine göz atın, bizimle iletişime geçin ve hemen keşif turunuzu planlayın.